10 OCAK MESLEKİ MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ OLMALI

Bir yerlerde hala çalışan meslektaşım varsa (!) hepsinin 10 Ocak “Çalışan” Gazeteciler Gününü her şeye rağmen kutlarım, geride kutlanacak ne kaldıysa artık! Birbiri ardına kapanan gazete ve televizyonlar, işsizler ordusu haline gelen gazeteciler, meslekte sadece }üzeyinde kalmış sendikalaşma oranı, kırpıla kırpıla kuşa dönmüş ücretler ve gasp edilen haklar…

Hapishanelerde çürüyen gazetecilere, boynuna fotoğraf makinası asan, dandik bir haber sitesi açan, sosyal medyada çiziktiren birtakım şahısların kendini gazeteci olarak tanıtmalarına, 2020 verilerine göre basın ve ifade özgürlüğü alanında dünyada 180 ülke arasında Türkiye’nin ancak 154’ncü olabilmesine girmiyorum bile, bunlar bağlantılı ama ayrı konular.

Bugünün asıl konusu gazetecilik mesleğini icra eden meslektaşlarımızın düşük ücretlere, sendikasızlığa, sağlıksız çalışma ortamlarına mahkûm edilmesi, hatta güvencesiz ve sigortasız çalışmaya mecbur bırakılmalarıdır. Üstüne bir de yasa ve yönetmeliklerde yapılan yasal değişikliklerle gazetecilerin her geçen gün hak kayıplarına uğramalarıdır.

Gazeteciliği ve gazetecileri boğan bu durumdan kurtulmanın yegâne yolu dayanışma ve birlikte mücadeleden geçmektedir. Her ilde ya da ilçede mevcut Gazeteciler Cemiyetlerinin karşısına alternatif bir ya da birkaç gazetecilik örgütü kurmak, yani bölünmek yukarıda anlatmaya çalıştığım vahim durumu daha da körüklemekte, gazetecilere diz çöktürmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramamaktadır. 10 Ocak artık “Çalışan” Gazeteciler Günü olmaktan çoktan çıkmıştır. Artık dayanışma ve mücadele günü olmasının zamanı gelmiştir.