ASIL VİRÜS SİZSİNİZ!
Coronavirüs ile yerel siyasetin ne alakası var diye düşünebilirsiniz belki. Aslında yok, olmaması gerekir. Ama Kuşadası’nda birileri, daha doğrusu bir zihniyet yine çıktı meydana ve sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı kasıp kavuran coronavirüs salgınını yerel siyasete alet edip Belediye Başkanı Ömer Günel’i aklınca köşeye sıkıştırmaya kalktı. Yazıklar olsun, yere batsın sizin yerel siyasetiniz!
Kimi kalktı belediyenin sokakları antiseptikli su ile yakıyıp hijyen sağlamaya yönelik çabalarıyla dalga geçti, kimi çıktı Kuşadası’nda coronovirüs yüzünden ölen var diye ortalığı ayağa kaldırdı, kimi çıktı Bodrum Belediye Başkanı’nın açıklamasını örnek gösterip aynını Ömer Günel’den beklediklerini yazdı. Gözleri bu kadar kör, yürekleri bu kadar taşlaşmış işte!
Coronavirüs’ün çaresi dayanışmadır, herkesin üstüne düşeni hakkıyla yapmasıdır. Vatandaş mümkün olduğu kadar sokağa çıkmayacak, belediyeler sokakların hijyenini sağlayacak, devlet sağlık sistemini ayakta tutacak. Bir turizm beldesinin belediye başkanı olarak Ömer Günel ekibiyle birlikte üzerine düşeni, hatta fazlasını yapmak için büyük bir çaba içerisinde bir oraya bir buraya koşuşturmakta, virüse karşı belediye olarak önlem almaya çalışmaktadır. Ancak kurulan belediye ekiplerinin aralıksız sürdürdüğü dezenfeksiyon çalışmalarını aklınca küçültmeye uğraşan akılsızlar var bu kentte. Bu nasıl bir kafa yapısıdır anlayan beri gelsin. Bu kadarına da pes!
Birileri de sosyal medya üzerinden NTV’deki bir haberin altındaki farklı bir konuya ilişkin alt yazıyı kullanarak Kuşadası’nda coronüvirüs yüzüden ölen varmış gibi panik yaratmaya çalıştı. Kuşadası’nda coronavirüs’ten ölen olabilir mi, elbette olabilir. Bu kadar hızlı yayılan bir virüs elbette dünyanın herhangi bir noktasını olduğu gibi Kuşadası’nı da etkileyebilir. Ama böyle bir durum henüz yokken neden panik yaratmaya çalışıyorsunuz? Amacınız ne?
Ayrıca maalesef gazeteci bir arkadaşımızın yazdığı sorumsuzluk örneği bir yazı var. Neymiş, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras coronavirüs yüzünden açıklamaya yapmış, Bodrum’a gelmeyin çağrısı yapmış. Ne kadar cesur bir belediye başkanıymış, aynısını Ömer Günel de yapmalıymış. Hadi oradan! Dün Bodrum’dan gelen bir dostum açıklamanın yankılarını anlattı. Ahmet Aras’ın bu açıklaması üzerine doğal olarak Bodrum ayağa kalkmış. Turizmcisi, vatandaşı, esnafı, Bodrum’a gelmeyin çağrısı yapan ilk belediye başkanı olarak tarihe geçti diye eleştiriyormuş Ahmet Aras’ı haklı olarak.
Şimdi soralım bakalım; virüs tehdidi geçince gelin çağrısı mı yapacak Ahmet Aras? Bunun adı iki yüzlülük olmayacak mı? Ahmet Aras’a kimler ne diyecek? Ahmet Aras bu açıklamayı yaptığı için pişman mıdır? Ömer Günel’e bu açıklamayı yaptıracaksınız, sonra vay Kuşadası düşmanı demeyecek misiniz? ‘Ben gazeteciyim, benim yorumum bu’ demek yazdığınızı haklı çıkarır mı? Ama en önemlisi bunu yazan arkadaşımızın, ertesi gün tam tersi bir mantıkla turizmcileri haber yapması, esnafın kan ağladığını haber yapması, virüsün turizmi baltaladığı, turizmciler için önlem alınması gerektiğini yazması niyetini ele vermiyor mu? Hani belediye başkanı gelmeyin çağrısı yapmalıydı, ne oldu?
Coronavirüs’ün çaresi dayanışmadır, herkesin sorumluluğunu bilmesi ve üstüne düşeni hakkıyla yapmasıdır dedik. Evet Sağlık Bakanı üstüne düşeni yapıyor, sağlık çalışanları hayatlarını riske atıp işlerini yapıyor, eleştirmeyi görev bildiğiniz Belediye Başkanı Ömer Günel kmente ve halka karşı sorumluluğunu yerine getiriyor, halk evinden çıkmıyor. Peki gazetecinin sorumluluğu ne olacak? Senin sorumluluğun ne arkadaşım? Neden bunu yazdın derler adama?
Ez cümle; şimdi virüs üzerinden Ömer Günel’e yüklenmeye çalışan akılsızların hepsine lafım. Coronavirüs’ü bile yerel siyasete alet etmeye, virüs üzerinden Ömer Günel’e muhalefet etmeye çalışıyorsunuz ya, size yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden. Ama benim yorumum da şöyle: Asıl virüs sizsiniz! İnsanların aklını zehirlemeye çalışıyorsunuz. Ama başaramayacaksınız...